21 Temmuz 2011 Perşembe

23 Temmuz



Sevgili bitanem sana mektup olarak yazmak isterdim bu satırları ama bu devirde mektup yazmak daha zor ve onu sana ulaştırmak kolay olsa da eline geçerken başkası ulaşabilir diye buraya yazıyorum.
Eee bizim 14 Şubatımız yok ve bizim için o günün bir anlamı yok bu nedenle bizde kendimize de bir gün yarattık. Senin sevdiğin ay ve benim sevdiğim sayı. Sana ne yazacağımı bende bilmiyorum ama bugünlerde hoşuma giden şeyleri yazmak geldi içimden.
Başlarda senden bir şeyler beklerken gözünün içine bakıp yalvarır gibi olurdum ve sen sabır deyip beklememi söylerdin. İyi sabır olsun deyip aslında birazda mecburiyetin içinde bulunduğu bir zorunluluğa katlanırdım. Şimdi kolaylıkla yaptığımız şeyleri o zamanlar ne de zor geliyordu bize. Aslında şimdi o zorluklara ve birbirimize sabretmemize bakıyorum da çok güzelmiş.
Şu sıralar sen ummadığım kadar iyisin. Şimdi sana anlatsaydım bunu ne umuyordun ki diye sorardın dur sen sormadan söyleyeyim biraz daha sabır dersin diye bekliyordum ama iyi ki yanılmışım ve beni yanıltmışsın. Sen beni ara sıra deli ediyorsun gıcıklık yapıyorsun ama bir gülüşün var her şeyi unutturuyor bana. Sinir oluyorum senin bir gülüşüne tav olmama ama elimde değil yumuşuyorum işte. Her gülüşün değil beni yumuşatan gülüşün çok farklı gözlerinin içi parlıyor hani en karanlıkta bile olsak, o parlama yıldız gibi oluyor.
Daha neler yazacağımı bilmiyorum sadece şunu bilmeni istiyorum ben seni ÇOK SEVİYORUMMMM HAYATIMIN ANLAMI.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder